Kadınların en iyi yaptığı şey, üzerlerine olmayanları bir şekilde üstlerine oturtmaları. Herhangi bir erkeğin içinde rahat etmeyeceği, onlara yakışmayan bir gömlek dahi aldığına şahit olmazsınız. Onlar için rahatlık ve fonksiyon herşeyden önemlidir. Bir kadın ise kendine 2 beden küçük ya da büyük herşeyi alabilir. Önemli olan kıyafetin rahatlığı ve fonksiyonu değil, kendini içinde nasıl gördüğüdür.
Beline bir kemer takar, yanlardan aldırır, pens attırır, paylarını sonuna kadar açtırır, araya parça attırır, kuş koydurur, en kötüsü keser yer bezi yapar ya da zayıflar seneye giyer. Bir erkek sadece paça yaptırır, ayağına dolanmasın yeter...
Aynı şey iki cinsiyetin ilişkiye bakış açısı içinde geçerlidir. Hiçbir erkek, bir kadının tam istediği gibi olmadığı için, yapılacak bütün tadilatları uygular, bedeni ne olursa olsun. Dediğim gibi, onun için önemli olan o ilişkinin içinde nasıl göründüğüdür.
Erkekler buna izin vermez gibi görünse de bu sadece onların yanılgısıdır. Her kadın bir terzidir. Bu onlara doğuştan verilmiş bir meslektir, bence dünyanın en eski mesleği fahişelik değil terziliktir. Çıraklık dönemi pek suya sabuna dokunmaz, sadece izler. Annesini izler, komşuannesini izler, ablasını izler, teyzesini izler. Teori eğitimini tamamladıktan sonra staj dönemine başlar. Kendi zevki aldığı briefler doğrultusunda oturur. Bu dönemde erkeklere ise taşakları en rahat nasıl edecekse bunun teorik bilgisi verilir. O yüzden hayatlarının bir kısmı dal taşak gezerek geçer.
Kızlar önceleri tadilat terziliği ile başlarlar. Bir erkekle mutlulukları kendi istediklerini almalarıyla doğru orantılıdır. Küçük oyunlar, arkasında bin tilki dolaşan laflar, işveli tavırlar, fırlayan tırnaklar, hüzünlü bakışlar, fotoğraf altına yapılan anlamlı yorumlar, imalı durum bildirimleri... gelecek için atılan stratejik teğeller bunların her biri. Eğer benim gibi diktiği teğeli sökmeye üşenenlerden ya da sökerken yırtanlardansanız bilin ki teori eğitimi sırasında aklınız başka yerlerdeymiş...
Bu tadilat döneminde başarınızın kanlı canlı haute couture u hayatınızdaki erkektir. 150 kiloda olsanız artık sizi Victoria Screet mankeni gibi gösterecek bir elbiseye pardon erkeğe sahipsiniz. Ve ilk ustalık eserinizi vermiş bulunuyorsunuz, tebrikler! Bundan sonra yetiştireceğiniz oğullar sizin limited edition kapsul koleksiyonlarınız olarak vitrininizde baş köşede duracak, hmmm, bu sefer taşaklarını mücevher olarak çalışacaksınız ha?! BÜYÜLEYİCİ!
Kız arkadaşlarımı ve yakınımdaki bir çok kadını vakitlice gözlemleyip notlarımı alsaydım, sanırım şu
anda bronz dökme taşaklı bir oğlum olabilirdi. Hayatım hep serserilik, itlik peşinde geçti, BİR SOKAK ÇEŞMESİ MİSALİ (bilmeyenler Zeki Müren'den dinlesin)...
E şimdi adamlarda bin tane terzinin müdahalesine uğruyorlar size gelene kadar, her yanı yama... Terfi edemediysen kendi atölyeni açmaya en bela tadilatlar hep sana geliyor. Terziler hep söylerler, "yeni şey getir dikelim ama nolur tadilat getirme... Tadilatı düzeltmek yenisi yapmaktan daha zor"
Benim de son lafım; ALLAHIM NOLUR SEN TADİLAT GETİRME YÜCE RABBİM!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder